top of page

Çalışan anne ve bebek ilişkisi

  • Yazarın fotoğrafı: zeynep aydin
    zeynep aydin
  • 6 gün önce
  • 1 dakikada okunur

Sevgili Anne,

Biliyorum, bugün içindeki hüzün ağır. İşe başladın, bebeğini bırakmak zorunda kaldın.Evet, bazen bazı koşulları istemesek de yapmak zorunda kalıyoruz, ama unutma, bu seni üzmesin.

Anne olmak… Hayatının tam merkezine minik bir kalbin yerleşmesiyle başlar. Zamanla, hayatın akışı kendi yoluna girer. İşine dönmen gerekir. Dışarıdan bakıldığında sıradan bir adım gibi görünse de, annenin yüreğinde aynı anda birçok duyguyu harekete geçirir.

Sabahları hüzünlü ayrılışlar, gün boyu hasretle geçen saatler… Ama akşam olduğunda ona sarıldığında, kokusuna doyamadığında, o an sana sonu gelmeyen mutluluğu yaşatır. İşte hepsi, bu yolculuğun hem zorlu hem de değerli parçalarıdır.

İşe dönüş sadece duygusal değil, aynı zamanda fiziksel bir uyum süreci de gerektirir. Uykusuzlukla gelen yorgun sabahlar, emzirmenin vücuduna yüklediği ekstra yorgunluk, değişen hormonların oluşturduğu dalgalanmalar…


Ama unutma, anne bedeni eşsizdir. Yorulsa da toparlanmayı bilir; hem sevgiyi hem hayatı bir arada taşır.


Peki ya bebek?

Bebekler, sandığımızdan çok daha dirençlidir. Şefkatle büyüyen bir çocuk, zamanla annenin bir süreliğine yanında olmamasını kabul etmeyi öğrenir. Onun için önemli olan, annesinin sevgisinin hep etrafta olduğunu hissetmektir. Sesini, kokunu, dokunuşunu bilmek ona yeter. Her akşam yeniden kucaklaştığınızda içi rahatlar. Çünkü bilir ki, sen hep onunlasın.


İşe dönmek seni eksiltmesin. Aksine, çocuğuna örnek olursun. Ona öğretirsinki ki; sevmek, üretmek ve kendi ayaklarının üzerinde durmak bir arada mümkündür.

Her sabah evden çıkarken bir parça kalır belki ama akşam o minik kucakta her şey tamamlanır. Sevgi, zamanla ya da mesafeyle ölçülmez. Sen varsın, yüreğin onunla 💛

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page